Bebeğiniz bu haftanın sonunda 4-5 mm uzunluktadır.
Bu haftanın sonunda çok farklı bir heyecan daha yaşıyorsunuz. Doktorunuz ultrasonda size bebeğinizin kalp atışlarını gösterecek. Döllenmeden sonraki 22. günde embriyonun kalp atımı başlar. Bu haftanın ilk günlerinde başlayan kalp atımı haftanın sonlarında ultrasonda yanıp sönen bir sinyal gibi görülebilir. Bu hafta içerisinde kalp atımı dakikada 100-115 arasındadır ve kan vücutta dolaşmaya başlamıştır. Önümüzdeki haftadan itibaren bebeğinizin ritmik kalp atımlarını dünyanın en güzel sesi olarak tarifleyeceğiniz bir ses olarak dinleyebilirsiniz. Anne adayları her defasında ultrasonda bu sesi dinleyerek kendilerini iyi hissederler, muayene öncesi stres ve endişelerini bu sesi dinleyerek yatıştırırlar.
Tüm iç ve dış ana yapılar altıncı ve onuncu haftalar süresince oluşmaktadır. Altıncı haftada vücut şeklinde büyük değişiklikler olmaktadır. Gebeliğin 6. haftasında bebeğinizin boyu baş bölgesinden poposuna kadar 2-4 mm arasındadır. Baş popo mesafesi ölçülerek, 6-14. hafta arasında gebelik haftası belirlenir. Bu haftalarda bebeğinizin boyunun baş popo mesafesi ölçülerek belirlenmesi, uyluk ve bacaklarının öne doğru kıvrık olması ve bu nedenle gerçek boy (baş-topuk arası mesafe) ölçümünün ultrasonda yapılamaması nedeniyledir.
6. haftada normal ultrason ile bebeğiniz ve kalp atışları görülemediği takdirde vajinal ultrason yapılabilir.
Sinir sisteminin daha erken gelişmesi arka kısmın daha uzun olmasına ve bir önceki haftada düz olan embriyonun öne doğru C şeklinde kıvrılmasına neden olur.
Kalp döllenmeden sonraki 22-23. günde atmaya başlar (gebeliğin 36-37. günleri).
Bebeğinizin baş kısmında nöral oluklar kapanır ve ilk beyin odacıkları oluşur.
Bu haftanın ortasında çene ve yüz kemiklerini oluşturacak olan çıkıntılar gelişir (döllenmeden sonraki 24. gün). Bebeğinizin akciğer, burun ve ağız oluşumları şekil almaya başlar. Kulaklar başın iki yanında çöküntü şeklinde belirmeye başlar. Göz gelişiminin ilk belirtisi olan optik çukurlar oluşmaya başlar.
Kol ve bacakların ilk belirtisi olan kol ve bacak tomurcukları (kol 26-27.gün- bacak 28. gün) belirmeye başlar. Bebeğinizin sırtındaki özelleşmiş hücreler, derinin dermis tabakasını ve çizgili kasları oluşturmaya başlar. Bunlar aynı zamanda omurga, kafatası, göğüs kemiği ve kaburga kemiklerini oluşturacak. Bebeğinizin içinde bulunduğu sıvıyı saran amniyon zarı genişlemeye devam eder. Amniyon sıvısı, bebeğinizi korumanın yanında aynı zamanda akciğer gelişimini hızlandırır, yutmayı başlatır ve bebeğin vücut ısısını korur
Bu haftanın başında sizden bebeğinize oksijen ve besin maddelerini götürecek, bebeğinizden aldığı karbondioksit ve artık maddelerini size geri getirecek dolaşım sistemi olan plasenta işlev göstermeye başlar.
Bu haftalarda gebelikte artan östrojen, progesteron ve beta-hcg hormonlarının artmasıyla önemli değişiklikler meydana gelir. Bu değişiklikler duygusal dalgalanmalar, fiziksel ve fizyolojik değişiklikler, yeme-içme alışkanlıklarında değişiklikler olarak söylenebilir.
Anne adayı olma, buna hazır olup olmama, bebeğine iyi bir anne olup olamayacağı, eşi ve ailesi ile ilgili olumlu olumsuz duygular yaşanır. Bu değişikliklerin çoğu sizi bedenen ve ruhen gebelik ve doğuma hazırlamaktadır.
Gebelikte salgılanan hormonların seviyesi arttıkça, özellikle sabah olmak üzere gün boyu bulantı ve kusma şikayetleriniz daha belirgin hale gelebilir. Bulantı ve kusmaya ek olarak yorgunluk, baş dönmesi, baş ağrısı, kasık ağrısı, uykuya eğilim gibi şikayetler de ortaya çıkabilir.
Yine hormonların etkisiyle meme uçlarınızda koyulaşma, memelerinizde dolgunluk, büyüme ve ağrı ortaya çıkabilir. Rahiminiz büyümeye ve idrar torbanıza baskı yapmaya başladığı için idrar torbanızın az miktarda dolması bile idrar yapma ihtiyacının artmasına neden olabilir. Bu yüzden sık idrara çıkma şikayetleriniz başlayabilir. Rahimin büyümesi ve rahimi yan duvarlara asan bağların gerilmesiyle kasık ağrınız olabilir.
Bu haftalarda kanama ve ağrı düşük tehdidinin en önemli belirtileridir. Kanama ve ağrı olması düşük riskini artırmakla birlikte gebelik çoğu zaman düşükle sonuçlanmaz. Sağlıklı bebek doğuran annelerin %30-40’ı gebeliklerinin herhangi bir döneminde kanama ile karşılaşmaktadırlar.
İlk haftalarda ortaya çıkan düşüklerin çoğu insan ırkının sonraki nesillerinin sağlıklı devam etmesine hizmet eder. Daha döllenme zamanında, yarısı anneden yarısı babadan gelen kromozomların ve onların yapıtaşları olan genlerin tesadüfi olarak sağlıklı ve normal oluşmaması, embriyonun gelişimi ve devamı için yetersiz kalmasına neden olur. Yani gebelik düşükle sonuçlanır. Toplumda yaygın olarak düşüğün; anne adayının ağır kaldırması, çalışması, yorulması, eşiyle beraber olması gibi nedenlere bağlı olduğu düşünülür. Bu nedenlerin düşüğe sebep olması söz konusu değildir.
